Briç Masasındaki Gölge: Başarı Benim, Hata Senin!
- A. Suha Yalcin
- 15 Kas
- 2 dakikada okunur
Briç, zeka, mantık ve iş birliğini gerektiren büyüleyici bir oyundur. Ancak buradaki rekabetçi ve yoğun ortam, insan psikolojisinin savunma mekanizmalarını ve atıf süreçlerini en net gösterdiği yerlerden biridir. Sıkça rastlanan sinir bozucu durum şudur: Başarıyı kendine, başarısızlığı ortağa yükleme eğilimi. Bu durum, psikolojideki bir temel kavramla açıklanır: Temel Atıf Hatası ve bunun özel bir versiyonu olan Benlik Kayırıcı Yanlılık.
1. Benlik Kayırıcı Yanlılık (Self-Serving Bias)
İnsanlar, özsaygılarını (self-esteem) korumak ve güçlendirmek için olayların nedenlerini kendilerini kayıracak şekilde açıklama eğilimindedir.
Başarı Durumunda: "Koz seçimim mükemmeldi, manevram harikaydı, rakip defansı kırdım." Başarı içsel, sabit nedenlere, yani yeteneğe ve çabaya bağlanır.
Başarısızlık Durumunda: "Ortağın sinyali yanlış yorumlaması, kağıtların kötü gelmesi, rakibin şanslı olması." Başarısızlık dışsal, değişken nedenlere, yani şansa, ortağın hatasına veya koşullara bağlanır.
Sadece briçte değil, iş hayatında, okulda ve hemen her rekabet ortamında karşımıza çıkan evrensel bir psikolojik savunma mekanizmasıdır. Kimse yeteneksiz veya kötü bir oyuncu olduğunu kabul etmek istemez.
2. Yükleme Kuramı (Attribution Theory) ve Ortaklık Dinamiği
Psikologlar, insanların olayların nedenlerini (yüklemeler) nasıl belirlediğini inceler. Briçte bu süreç, bir ortaklık dinamiği içinde gerçekleştiği için karmaşıklaşmıştır:
Kontrol İllüzyonu: Oyuncular, kendi performanslarını kontrol ettiklerine inanma eğilimindedir. Başarısızlık, bu kontrol illüzyonunu tehdit eder. Ortağın hatası, oyuncunun kendi kontrol alanının dışındaki bir faktördür. Bu da başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmekten kaçınmayı kolaylaştırır.
Empati Eksikliği ve Stres: Yoğun konsantrasyon ve rekabet stresi altında, oyuncunun bilişsel kaynakları tükenir. Bu durum, ortağın bakış açısını (belki de aynı stresi yaşadığını veya anlık hataya düştüğünü) anlamaya yönelik empatiyi azaltır ve hızlı, yargılayıcı atıfları (hatayı ortağa yüklemeyi) tetikler.
3. Narsistik Eğilimin Kökeni
Gerçek narsisizm bir kişilik bozukluğu olsa da, burada bahsettiğimiz "narsistik eğilim," her bireyde bulunan kırılgan ego yapısıyla ilgilidir.
Ego, kendini başarılı ve değerli hissetmek ister. Hata yapmak veya başarısız olmak, bu imajı zedeleyerek utanç duygusuna yol açar. Bu utanç ve kırılganlıktan kaçınmak için, zihnimiz hızla bir "günah keçisi" bulur. Ortak, bu rol için en uygun hedeftir, çünkü hem başarısızlığın kaynağı olarak gösterilebilir hem de dışsal bir faktör (ben değilim) olarak algılanabilir.
Sonuç: Ne Yapmalı?
Sinir bozucu olsa da, bu davranış şekli briç masasında oturan her bireyin insan olmasının ve kendini koruma içgüdüsünün bir sonucudur. Bu eğilimi azaltmanın yolu, hem kendinde hem de ortaklarda Benlik Kayırıcı Yanlılığı tanımaktan geçer.
Başarısızlık anında, hızlıca tepki vermek yerine şu adımı atmayı deneyebiliriz: "Başarısız olduk. Ortağımı suçlamadan önce kendi payıma düşeni bulmak için hatalı deklarem/oyunum/defansım neydi ona bakmalıyım." Bu tarz bilinçli çaba, hem daha dürüst bir öz değerlendirme yapmayı sağlar hem de masada yapıcı bir iş birliği ortamı yaratır.
Yorumlar